Zarafet ve Lüks ile Oynayın

M.Ö. 3000 yıllarına kökeni dayanan tavla zaman kavramından ilham alınarak tasarlanmıştır. Tavlanın kendisi bir sene,  4 köşesi mevsimleri, toplam 30 adet pul bir ayın günlerini, 12 hane ayları ve karşılıklı haneler 24 saati yani bir günü ve siyah beyaz pullar ise gece ve gündüzü simgeler. Tavla kelimesinin kökeni İtalyanca masa veya tablo anlamına gelen “tavola”dan gelir. Bulunan ilk tavla Pers İmparatorluğu’na ait olduğu tahmin edilen 2 parça kenarları yılan nakşedilmiş 60 parçadan oluşan bir oyundur.

İki kişi ile oynanır, zarlar atılarak strateji belirlenir ve belli bir düzene göre dizilmiş olan tüm taşları rakipten önce toplama amaçlanır. Zeka, tecrübe, strateji ve elbette şansın yardımıyla oynanır tıpkı hayatın kendisi gibi… Tüm zamanların en popüler oyunlarından kabul edilen tavla her coğrafyada farklı tarzlarda oynanagelmiştir. Günün yorgunluğunu atmak, keyifli anları paylaşmak ve aynı zamanda rekabet duygusunu hissederek muhabbet etmek başka keyifli yanı olsa gerek.

Günümüzde de hala değer verilen tavlaların tasarımları farklılıklar göstermektedir. Yetenekli zanaatkarlar marküteri, elde lake boyama, deri işçiliği gibi üretimin her aşamasında çalışarak binbir güzellikte tavlalar üretmektedirler.

Harika olan şey, tavlaların herkesi bir araya getirebilmesi.. Aile ve arkadaşlarla vakit geçirmek eşsiz ve dünyadaki en değerli şeydir.